Lütfen bu çalışmalara devam edebilmemiz için en azından sosyal medya hesaplarımızı takibe alınız.
İletişim;
https://patikara.org/iletisim-ve-bagis
instagram.com/patikaradernegi
instagram.com/ayrancipatikurtarma
facebook.com/patikaradernegi
youtube.com/patikaradernegi
facebook.com/patikaradernegi
twitter.com/patikaradernegi
Kedi iki, üç farklı ortamda kaybolur. Evde, kliniğe giderken-gelirken, tatil,
iş gezisi vs derken geçici yuvada. Kedinin kaybolduğu yere göre arama şekli de
değişir. Mesela çok bilinen bir yanlış; kum kabını pencerenizin önüne
bırakın... Kediniz o kabı keşfedene kadar başka kediler başka kokular
bırakırlar. O kum kabı kediniz için çekilmez bir şeye dönüşür. Geleceği varsa
da gelmez. Üstelik kum kabını bulacak kadar yakında olan kedi zaten evini de
bulur, kapıda, pencerede ağlar. Arayacaksanız mama kabını sallayarak arayın.
Şu saatte arayın, bu saatte arayın önermelerini çöpe atın. Gerekirse ailenizle,
arkadaşlarınızla vardıyalaşın ve her saatte arayın. Evet travma yaşamış kediler
genelde sabahın en erken saatlerinde gizlendikleri yerden çıkarlar. Sokak
köpeklerinin de çıktığı saatlerde. O saatlerde sokakları ve kedinizi
yalnız bırakmayın.
300-500 metre civarda arama fikri kendi yaşadığı evden kaçan kediler için gayet
doğru bir önerme ama yabancı bir mahallede, semtte kaçan kedi kendisine güvenli
alan bulmak zorunda. Evinize yakın bir klinikte box’tan kaçan kedi evin yolunu
bulmaya çalışabilir. Klinik-Ev arasındaki sokakları daha yoğun arayarak 300-500
metre çapı evinizden kliniğe ve klinik odaklı en az 500 metre çaptaki sokaklara
doğru genişletmenizi öneririm.
İlk iki gün korkusundan bir kuytuya siner. Yemek yemez-dışkılamaz. (kum kabı
çöp) Çoğunlukla sadece saklanır. Bunu unutmayın. Özellikle geceleri boş
geçmeyin. Saklanmadıysa ve ortam tehditleriyle karşılaştıysa ölme ihtimali
yüksektir. Öyle "kedilerin hayatta kalma becerisi bizden çoktur"
önermeleriyle gelmeyin.
Avcılığı elinden alınmış, ağaca çıkmayı unutmuş bir ev kedisi sokakta
savunmasızdır. Bilmediği sokaklar daha tehlikelidir.
Bilmediği sokaklarda kedisini arayan bir kedi sahibine "ya raaat ol, o
kendisini korur"la gelmeyiniz. Koruyamaz. Korkuyor, ürküyor ve aç. Neyin
tehlikeli, neyin tehlikesiz olduğunu bilmiyor. Rahat olmamak ve sürekli aramak
şart. Üstelik ortamın sessizliğini de beklemeye gerek yok. Aksine ortamı
şenlendirmek gerekiyor. Kedi yakalarken yakalamaya çalıştığımız kedi etrafta
yoksa elimizde ince doğranmış salamla etraftaki tüm kedilere minik minik
parçalar atarak ortamdaki bütün kedilerin etrafımıza toplanmasını sağlarız. Diğer
kedilere bir şey olmadığını görmeli. Ortama güvenip çıkmalı.
Kedilere özel ilgisi olmayan ve bölgedeki kedileri koruyup kollama, besleme
alışkanlığı olmayan hiçbir komşu sizin kayıp kedinizi fark etmez. Bu sebepten
dolayı özellikle besleme noktalarını bulup o noktalarda besleyen insanlara
kedinizin fotosunu cepten atın. Ayırıcı özelliğini belirtin. Sevdiği yemek,
adı, adına seslenirken kullandığınız ses tonunu tarif edin. Kedinizi
yakalamalarını istemeyin. Sizin kedinizi kimse sizin kadar kolay yakalayamaz.
Yakalanmaya çalışan kediler sürekli terörize olurlar. Terörize etmelerine izin
vermeyin. Bir iki seferde yakalanamayan, yakalanırken kaçan kediyi
yakalamak artık sadece profesyonellerin işi haline gelir. Kediyi buluyor ve
yakalayamıyorsanız kesinlikle etraftaki veterinerleri arayıp o bölgede kimlerin
kedi yakalamada yetkin olduğunu öğrenip destek isteyin.
Herkes bir gün kedisini kaçırabilir. Bu ihtimale karşı kedinizi şartlandıracak
bir yönteme alıştırın. Mamasını doldururken mama kavanozunu sallayın. O sesin
mama sesi olduğunu öğrenmiş bir kedi sokakta daha kolay bulunabilen bir
kedidir. Su mama verirken adıyla seslenin sürekli.
En önemlisini tekrar söyleyeyim. Yabancı ortamda
kaybolan kedi için hiçbir zaman dilimini kedinizi aramayı bırakarak geçirmeyin.
Kediniz hem ortamdaki kedilerden kaçacak, hem köpeklerden kaçacak, hem
trafikten kaçacak. Sokak bilmeyen kedi için çok zor.
Çalı altları, bodrumlar, ağaçlar, o bodrum-kazan dairesindeki en basitinden bir
kanepenin altı, boş kışlık lastiklerin içi... Her yer tekrar tekrar kontrol
edilmeli. Aramaya inanmak, aramaktan vazgeçmemek gerekiyor.
Sosyal medyayı efektif kullanmak gerekiyor. Mahallenin whatsaap,
facebook varsa insta sayfalarında paylaşım yaptırın. Kediniz adına hesap açıp
mahalledeki hayvanseverleri ve veterinerleri etiketleyin. Veterinerler sokak
hayvanı çalışan insanlara kedinizin bilgilerini atsın.
Bölgedeki tüm esnafın camlarına ve sokak
birleşimlerine, site ve büyük blok-bina girişlerine afiş asın. Afiş net olmalı.
Tekir-calico vs. Adını biliyor, iletişim no şu... Özellikle varoş semtlerde
"ÖDÜL" ibaresini kullanmayın. Kedinizi çalar, sizden +fidye isterler
(Tecrübe ile sabit)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder