5 Eylül 2022 Pazartesi

Franki Laine'den Dinliyorsunuz; Sixteen Tons

 


“İnsanlık, iPhone ve obezite çağına kolay ulaşmadı. Enerji içecekleri ve fitness salonlarına sahip olabilmek için çok meşakkat çekti.”

#Ümit Kıvanç’ın 16 Tons adlı belgeselinin girişi böyle. Onlarca sanatçıdan bir madencilik şarkısı olan Sexteen Tons’ı dinlerken Serbest piyasayı, bilimi, madencilik faaliyet ve felaketlerini izleriz. Bazen ağlanacak halimize eğlenerek…

Bugün #KediFranky’nin tedavisinin 16. günü. Frankie Leine’den dinliyorsunuz Sixteen Tons

Aslında pazartesi sendromunu kolay atlatasınız diye bu yazıyı sizinle sabah paylaşmak istedim ama ancak elim değdi. Direksiyona geçip ofise doğru yola çıktım. Daha Tunalı ışıklara gelmeden klinikten fotolar geldi. Genelde korkunçlu fotolar geldiği için direksiyondayken baktım telefona. Gördüğüme inanamadım. Sesli mesajla direksiyonda olduğumu, çok mutlu olduğumu, teşekkür ettiğimi söyledim.

#KediFranky bize bir mucize yaşatıyor. Tabi emeği geçen hocalarımız da. Yoldayken şunu düşündüm. Franky’nin kafasına saf gümüşten hakiki Trabzon balına kadar çeşit çeşit maden, kimya, gıda döküldü, sürüldü. Bir madencilik faaliyeti gibi Frankiy’miz ve bugün 16. günü tedavinin. Frankie Leine’den dinliyorsunuz 16 Tons.

İşten elim, aklım boşa çıktıkça da yazıyı nasıl yazmam gerektiğini düşündüm. Giriş cümlesi sabahtan beri aklımdaydı. Kullanmam gereken müzik de. Fotografa Franky’mizin adaşı Frankie Laine’nin Sexteen Tons yorumunu eklemesi için @sakarkedi ve sinemacı kuzenim @iklima.kaya’dan yardım istedim. Sakarkedi meşguldü. İklima daha mesajı görmedi. iPhone ekran videosuyla alttan youtube premium’u açarak videoyu hazırlamaya çalışırken veteriner hekimimiz aradı.

Franky kliniğe girdiğinde 2 kilo 800 grammış. Bugün tartmışlar 3 kilo 750 gram. Yani Frankie 16 günde 950 gram almış. Küçük boyutlu bir kedi için bu ağırlık çok fazla. Şaşırdık hocayla. Anlayacağınız iPhone ekran videosunu paylaştığım bu yazıda obezite çağına da girmiş bulunmaktayız. Frankie Leine’den dinliyorsunuz 16 Tons.

Mucize karşınızda. Mucize #KediFranky iPhone ve Obezite çağında. Artık yeni bir çağa/döneme girmeliyiz. Yerleşik hayata. Franky yuvasını aramaya başlasın mı arkadaşlar?

Paylaşan elleriniz dert görmesin. Belgeseli açacak olanlara da iyi seyirler şimdiden.

Franky’nin madencilik faaliyetlerine destek olmak isteyen dostlar için; Ankara Valiliğinden onaylı yasal yardım toplama izni ve TR 0900 0100 0833 0366 9174 5037

4 Eylül 2022 Pazar

Kayıp Kedi Bulma Kılavuzu

Lütfen bu çalışmalara devam edebilmemiz için en azından sosyal medya hesaplarımızı takibe alınız.

İletişim; 
https://patikara.org/iletisim-ve-bagis
instagram.com/patikaradernegi
instagram.com/ayrancipatikurtarma
facebook.com/patikaradernegi
youtube.com/patikaradernegi
facebook.com/patikaradernegi
twitter.com/patikaradernegi

Kedi iki, üç farklı ortamda kaybolur. Evde, kliniğe giderken-gelirken, tatil, iş gezisi vs derken geçici yuvada. Kedinin kaybolduğu yere göre arama şekli de değişir. Mesela çok bilinen bir yanlış; kum kabını pencerenizin önüne bırakın... Kediniz o kabı keşfedene kadar başka kediler başka kokular bırakırlar. O kum kabı kediniz için çekilmez bir şeye dönüşür. Geleceği varsa da gelmez. Üstelik kum kabını bulacak kadar yakında olan kedi zaten evini de bulur, kapıda, pencerede ağlar. Arayacaksanız mama kabını sallayarak arayın.

Şu saatte arayın, bu saatte arayın önermelerini çöpe atın. Gerekirse ailenizle, arkadaşlarınızla vardıyalaşın ve her saatte arayın. Evet travma yaşamış kediler genelde sabahın en erken saatlerinde gizlendikleri yerden çıkarlar. Sokak köpeklerinin de çıktığı saatlerde. O saatlerde sokakları ve kedinizi yalnız bırakmayın.

300-500 metre civarda arama fikri kendi yaşadığı evden kaçan kediler için gayet doğru bir önerme ama yabancı bir mahallede, semtte kaçan kedi kendisine güvenli alan bulmak zorunda. Evinize yakın bir klinikte box’tan kaçan kedi evin yolunu bulmaya çalışabilir. Klinik-Ev arasındaki sokakları daha yoğun arayarak 300-500 metre çapı evinizden kliniğe ve klinik odaklı en az 500 metre çaptaki sokaklara doğru genişletmenizi öneririm.

İlk iki gün korkusundan bir kuytuya siner. Yemek yemez-dışkılamaz. (kum kabı çöp) Çoğunlukla sadece saklanır. Bunu unutmayın. Özellikle geceleri boş geçmeyin. Saklanmadıysa ve ortam tehditleriyle karşılaştıysa ölme ihtimali yüksektir. Öyle "kedilerin hayatta kalma becerisi bizden çoktur" önermeleriyle gelmeyin.

Avcılığı elinden alınmış, ağaca çıkmayı unutmuş bir ev kedisi sokakta savunmasızdır. Bilmediği sokaklar daha tehlikelidir.

Bilmediği sokaklarda kedisini arayan bir kedi sahibine "ya raaat ol, o kendisini korur"la gelmeyiniz. Koruyamaz. Korkuyor, ürküyor ve aç. Neyin tehlikeli, neyin tehlikesiz olduğunu bilmiyor. Rahat olmamak ve sürekli aramak şart. Üstelik ortamın sessizliğini de beklemeye gerek yok. Aksine ortamı şenlendirmek gerekiyor. Kedi yakalarken yakalamaya çalıştığımız kedi etrafta yoksa elimizde ince doğranmış salamla etraftaki tüm kedilere minik minik parçalar atarak ortamdaki bütün kedilerin etrafımıza toplanmasını sağlarız. Diğer kedilere bir şey olmadığını görmeli. Ortama güvenip çıkmalı.

Kedilere özel ilgisi olmayan ve bölgedeki kedileri koruyup kollama, besleme alışkanlığı olmayan hiçbir komşu sizin kayıp kedinizi fark etmez. Bu sebepten dolayı özellikle besleme noktalarını bulup o noktalarda besleyen insanlara kedinizin fotosunu cepten atın. Ayırıcı özelliğini belirtin. Sevdiği yemek, adı, adına seslenirken kullandığınız ses tonunu tarif edin. Kedinizi yakalamalarını istemeyin. Sizin kedinizi kimse sizin kadar kolay yakalayamaz. Yakalanmaya çalışan kediler sürekli terörize olurlar. Terörize etmelerine izin vermeyin. Bir iki seferde yakalanamayan, yakalanırken kaçan kediyi yakalamak artık sadece profesyonellerin işi haline gelir. Kediyi buluyor ve yakalayamıyorsanız kesinlikle etraftaki veterinerleri arayıp o bölgede kimlerin kedi yakalamada yetkin olduğunu öğrenip destek isteyin.

Herkes bir gün kedisini kaçırabilir. Bu ihtimale karşı kedinizi şartlandıracak bir yönteme alıştırın. Mamasını doldururken mama kavanozunu sallayın. O sesin mama sesi olduğunu öğrenmiş bir kedi sokakta daha kolay bulunabilen bir kedidir. Su mama verirken adıyla seslenin sürekli.

En önemlisini tekrar söyleyeyim. Yabancı ortamda kaybolan kedi için hiçbir zaman dilimini kedinizi aramayı bırakarak geçirmeyin. Kediniz hem ortamdaki kedilerden kaçacak, hem köpeklerden kaçacak, hem trafikten kaçacak. Sokak bilmeyen kedi için çok zor.

Çalı altları, bodrumlar, ağaçlar, o bodrum-kazan dairesindeki en basitinden bir kanepenin altı, boş kışlık lastiklerin içi... Her yer tekrar tekrar kontrol edilmeli. Aramaya inanmak, aramaktan vazgeçmemek gerekiyor.

Sosyal medyayı efektif kullanmak gerekiyor. Mahallenin whatsaap, facebook varsa insta sayfalarında paylaşım yaptırın. Kediniz adına hesap açıp mahalledeki hayvanseverleri ve veterinerleri etiketleyin. Veterinerler sokak hayvanı çalışan insanlara kedinizin bilgilerini atsın.

Bölgedeki tüm esnafın camlarına ve sokak birleşimlerine, site ve büyük blok-bina girişlerine afiş asın. Afiş net olmalı. Tekir-calico vs. Adını biliyor, iletişim no şu... Özellikle varoş semtlerde "ÖDÜL" ibaresini kullanmayın. Kedinizi çalar, sizden +fidye isterler (Tecrübe ile sabit)



Cins kediler çok az kaybolur. Cins kediler ya bir hastalığından dolayı sokağa atılır ya da çalınır. Cins kedisi kaybolan arkadaşlar kesinlikle cins kedi üreten, satan hesapları takibe almalı. İşleri çok zor.


 

Takvim-Taslak

1- Ocak Raso; Raso: Yılın ilk süpriziydi bize ayağı aksak güzel çocuk... Ön sol bacağını kurtaramayınca korumaya aldık. Ancak uzun zaman son...