Umudumu Gömdüm

Bugün yazacağım. Çünkü bugün yaşamıyorum.

Aslında çok alışkın olduğum bir durum ama bazen çok da ağır olabiliyor. Ben sokaklardan yaralı-hasta kedi yakalıyor, eş, dost, arkadaşların yardımıyla da tedavi ettiriyorum. Sahiplendirdiğimi sahiplendiriyor, hırçın, uslanmaz olanını yakaladığım bölgeye salıyorum.

Geçen ay 6 kedim bir kirpim öldü. Ölen kedilerin dördü yavru. Herpes ve benzeri viral hastalıkları kaldıramayan bebeler. Geç gelen ihbarlarla ölüme yakın yakalanmış olanlar. 

Kirpi ise genç yaşta kansere yakalanmış bir çocuk. Yakalandığında yapılabilecek bir şey yoktu. Hatta hasta kirpi var, dediklerinde bir kirpi nasıl hasta olur, diye süphelenmiştim. Yaban hayvanına ücretsiz bakan bir klinikte bu canı da "tıbbi atık" yaptık.

Tıbbi atık diyorum. Bu kadar ölüm olunca bir doktor gibi oluyorsunuz çoğu zaman "ex oldu" deyip geçebiliyorsunuz.

Anlatmadığım iki kedi var. Onları anlatayım.

Kıtır ve Pıtır.

Mayıs ortası gibi Kuğulupark Kıtır Bar'da çalışan arkadaşlardan boynuna tel bağlanıp, penseyle dolandırılmış bir kedi için telefon aldım.

                                                    

Kapanları, kafesleri ve çeşitli tuzakları kurdum. Kedi çok yakalanmaya çalışıldığı için ürkekti. Ben yakalayamadım. Uyuduğu bir anda Kıtır çalışanları üstüne çullanıp bir penseyle kediyi kurtardılar. Bu kediyi yakalamaya çalışırken `Kıtır`'ın hemen yanında, bodrum katta olan Passkal bar'ın tahta merdivenleri altında saklanan, o merdivenlerden yukarı hiç çıkmayan ve kör olduğu düşünülen bir kedi vardı. Madem geldim bunu da yakalayayım dedim. 27 Mayıs'ta adını kıtır koyduğumuz kedi gargamel filesiyle yakalandı. O tarihten beri klinikte. Kör değil ama görme duyusu çok zayıftı. Nörolojik rahatsızlıkları vardı ama kan tahlilinden `FiP` çıkmadı. Zaten çıkmazmış.

                                                        

Pıtır'a geçeyim. Bu da Siyah Beyaz bar arkası, Gelibolu sokakta yakalandı. 27 Nisan'da Bacağı kangrenli bir kedi çağrısına gittim. Aynı şekilde kapanlar, kafesler derken kangrenli kediyi 7 günde yakaladım. Kangrenliyi yakalarken aynı sokaktan bir fipli, bir mantarlı (İranlı) ve bir de kısırlaştırılacak kedi yakaladım. Fipliyi başta hamile bir dişi sanmıştım. Karnındaki sıvıdan dolayı hamile gibi gözüken bir erkek çıktı. Bir iki günde öldü. Mantarlıyı tedavi ettirip sahasına saldım. Kısırlaştırılacak olan Pıtır'da kısırlaşıp sahasına salındı.

Bacağı kırık olanı 7 gece 8 günlük takiple yakaladım. Ameliyat sonrası kafes stresinden 3 günde vücudundaki viral nüksetti ve 8 günde yakaladığım kedi 3. günde klinikte öldü. Daha bu kedi ölmeden aynı sokaktan bir bacağı kırık kedi ihbarı geldi. Diğer bacağı kırık kediyi yakalama çalışmalarımızdan dolayı daha sert kayaya çarptık. Abdullah adını verdiğimiz bu kedi tüm yakalama ekipmanlarını yakından tanıyordu. Abdullah da 7-8 günde yakalandı ve kırık olan arka bacağı kesilip sahasına salındı.

 

Gelibolu sokak benim belam. Lanetim sanki. 10 Haziran'da bu sefer Pıtır'ın kalçası-beli kırık ihbarı geldi. Daha bir ay önce yakalayıp kısırlaştırdığım kedi pıtır. 4 günlük çalışma sonunda bahçeye atılmış bir kanepenin altında uyuduğunu gördüm. Kanepenin çıkış noktasını kalaslarla kapatıp fileyle yakalamaya çalışırken kaçırdım. Eyvah, demeye kalmadı bir baktım kedi kaçamıyor. Kendisini havaya atıyor, yere düşüyor. 3-5 saniyelik bir afallamadan sonra Pıtır'ı file ile yakaladım. Bayram tatili olması sebebiyle benim çalıştığım klinikler ya kapalıydı ya da yer yoktu. Ankara'nın en pahalı kliniklerinden birine, Bahçeli'ye götürdüm. İlk muayenede röntgen temiz, kan gıcır gıcır. Ne olduğu anlaşılamadı. Bu kedi burda kalsın, yemesine, içmesine, dışkısına bakalım, dediler. Sonra da bu kedi `asgaris` (dişisi 10-15 cm büyüklüğünde parazit-solucan)  döküyor, dediler. 10 günlük tedaviye 1350 lira ödeyip bir akşam saat 22'de kediyi klinikten alıp yine yaşam alanı, Gelibolu Sokak'a saldım. 

Salarken bir de ne göreyim, kedinin göt kaçarken yine sallanıyor. Eyvah bir daha yakalamak zorunda kalacağım, dedim.

3-4 gün sürekli gidip geldim sokağa. Kediyi hiç göremedim. Birkaç gün sonra Siyah Beyaz Bar'ın görevlilerinden biri arayıp "gel bu kediler çok hasta" dediler. Gittiğimde Pıtır ve daha önce mantar tedavisi yaptırdığım İranlı'nın (İran kırması sokağa atılmış mantarlı kedi) çocuğunun neredeyse aynı durumda, bütün kasları gerilmiş, kilitlenmiş, hareket edemez durumda olduklarını gördüm. Veteriner eldiveniyle ikisini de alıp bu sefer kendi çalıştığım kliniğe götürdüm. 

Yavru çabuk toparladı ama Pıtır ayakta duramıyordu. Takla atıyor, yıkılıyor, ters dönüyor ama asla vücudunu kontrol edemiyordu. Sinirimden küplere bindim. Daha 10 gün önce taburcu etmiştim ben bu kediyi. 

Burdan sonrası biraz çaresizliğim, biraz salaklığım. Fip tedavsi çok pahalı bir tedavi. İki kediye derinlikli tahlil yaptırmak, sonra fip-gs tedavisine başlamak benim harcımı aşar diye nörolojik şoklarını atlatacak geçici tedaviler yaptırdım. 60-70 bin lira bulabileceğimi hiç düşünmediğimden iki kediyi yaklaşık 3 ay klinikte tuttum. Bir kere güvenli bahçeye salmayı denedik ama olmadı. Kediler ölmeyince bunlar yaşamak istiyorlar, ben bunları yaşatacağım, dedim.

Kıtır ve Pıtır'ı 2 Eylül Perşembe günü veterinerlik fakültesine götürüp tam teşekküllü testlerini yaptırdım. Cuma günü daha tahlil sonuçları çıkmadan Pıtır'ı kaybettik. Oysa Pıtır Kıtır'dan daha iyiydi. Kadavrasını tekrar fakülteye, fip çalışan patolojiden hocalara gönderdik. Cuma günü her iki kedide de ileri düzeyde fip çıktı. Üstelik Kıtır'daki kas yıkımı normalin 900 katı -evet dokuz yüz- çıktı. Pazar günü ilk GS ilacı şişesini aldım. Bir şişe 100 dolar ve haftada 1,5 şişe tüketeceğiz. Kampanya bile başlatmadım. Ayda 25-30 kedi yakalıyorum. Yakalamaktan yazmaya, sosyal medyada bağış-destek toplamaya fırsatım olmuyor. Kendi hesaplarımı yönetemezken "Fip Savaşçısı Kıtır" diye bir hesabı yönetebileceğime inanmadım. İlk 3 şişeyi ay başı olması sebebiyle maaşımla aldım. Sonra kafa yordum. Nasıl para bulacağım? Klinik borcu dağ gibiyken nasıl bunu finanse edeceğim vs vs...

1- Kafes ve kapanlarla Kıtır-Paskal önüne sokak müzisyenleri gibi stant açacağım. Bu kedi burada yakalandı, şu tarihten beri klinikte...

2- Bir dayanışma konseri düzenleyeceğim. 4 Ekim Hayvanları koruma gününde Kıtır için ve diğer sokak canları için bir konser organize edeceğim -hala ediyoruz.

3- Parayla kedi yakalayacağım. Kliniklerin camlarına "hasta, yaralı, kısırlaşacak kedileriniz fipli Kıtır için yakalanır" diye ilanlar asacağım.

İlanları asmadan 3. yapmaya başladım. 2 şişelik parayı kedi yakalayarak topladım...

Cuma yani 4 gün önce, Kıtır'ın değerlerini kontrol eden Veterinerlik Fakültesindeki hocamız çok coşkulu bir mesaj attı; Yaşasınnnn, kıtır çok iyi durumda. Kas yıkımı 900'den 300'e düştü. Böbrekleri iflas etmişti ve çalışıyor artık...

Umut; umut insanın başına bela. Umut insanın yıkımı. Cumartesi pazar yakalanması gereken 4-5 kedi vardı. Sessize aldım telefonu. Artık GS ilacının parasını bulursam bu kediyi, Kıtır'ı yaşatacağıma inandım. Hatta kolay sahiplendireceğime, fotosu, videosu geldikçe gururlanacağıma inandım. Dün Kıtır'ı Fakülteye gönderdim. Ölü kediler üzerinden fip çalışan hocalar Kıtır'ı açtılar. Pıtır ve Kıtır'ı gömemedim. Başka kediler gömülmesin diye umudumu gömdüm.

Yakalamaktan yazamıyordum. Bugün yaşamamaktan yazdım. 

Dolaptan Çıktı Beyaz Cola, Yeni Yuvası Çok Güzel Ola.

24 Temmuz akşamı Kuzgun Sokak - Yeşilyurt yavru kedi viyaklaması marketin önünden geçen herkesi birkaç dakikalığına meşgul ediyordu. 

22:30'da market kapalıydı ve dolaplar demir parmaklıklarla kilitliydi. Kedinin hangi dolabın içinde olduğunu anlamamız yaklaşık 2 saati buldu. Dolapların çıkış noktalarına iki tane otomatik kapan kurduk ama içeriden çıkamadığı için kapanlar fayda etmedi. İki farklı cep telefonundan açılan yavru kedi miyavlaması sonunda minik canı görebilmemizi sağladı. 

Gecenin o saatinde bir marketin önünde bu kadar uğraşmak çoğu zaman sorun olduğu için bir arka sokaktaki karakola gidip market önünde uğraşanların bizler olduğumuzu, mahsur kalan bir kediyi kurtarmaya çalıştığımızı nöbetçi memurlara bildirdik. O saatte açık olan esnaf arkadaşların yardımıyla market sahibine ulaştık. 

 

Demir korkulukların açılmasıyla beraber Cola dolabının alt kapağını sökerek kediciğe ulaştık. Çalışmalarımıza sponsor olan bir gönüllümüzün hediye ettiği korunaklı veteriner eldiveniyle kediciği önce kapana, daha sonra pusete atarak geçici yuvasına aldık. 

 

Bu çalışamalar yapılırken etrafı taradık. Gelen giden kedilerin anne olup olmadığına dikkat ettik ama anneyi bulamadık. Eşi ve ufak çocuğuyla gelen market yetkilisi ailenin büyük çocuğunda alerji olduğu için kediyi sahiplenemediler.

Şimdilik geçici yuvasında ve sağlıklı bu dişi. Bir buçuk aylık olduğunu tahmin ettiğimiz bu cana bakan kedi dostu hayvansever arkadaşımız kitten mama ile besliyor ufaklığı. 

Cola kırmızısı geçici yuvasından ömürlük yeni yuvasına geçeceği günü özlemle bekliyoruz.

Reşat Nuri'de Kuyruksuz, Yaşayacak Sorunsuz

6 Temmuz Salı günü Reşat Nuri Sokak'tan Meltem Hanımın ihbarıyla kuyruksuzdan haberdar olduk. Kediyi gören komşuların attığı fotograflar ürkütücüydü ama çok yabani bir kedi değildi.

 Bulmak biraz zor oldu ama yakalarken o kadar uğraşmadık. Yaş mamaya gelen kediyi gargamel filemizle yakaladık. Yine aynı bağışçımızın hediye ettiği eldiven ile de kedi yakalama kapanına sokup en hızlı şekilde veterinerimize ulaştırıp tedaviye başladık.



Kopuk kuyruktaki hasarın neyden kaynaklandığını bulamadık. Tedavisi yapıldıktan birkaç gün sonra sokağına salındı. Yaklaşık bir yıldır kayıp olan bir sokak kedisiymiş. Reşat Nuri Sokaktaki komşularımızı bu kediyi yakalamaya çalışmamaları konusunda uyararak vedalaştık.

 

Ve son hali... 

İvedik'te Bir Köpek, Artık Sağlıklı Yürüyecek

28 Nisan'da gözde arkadaş aracılığıyla İvedik'te bacağı kırık bir köpek ihbarı geldi. Yabani ve insanı yaklaştırmayan bir köpekti. 

Çalışma bölgemin dışında olduğu için Tüftüfçü Melih arkadaş ile iletişim kurdum. Melih Ankara'nın en iyi köpek yakalayıcılarından biri. Köpeği yakaladı. 

Köpeği kliniğe aldırdığımızda neredeyse patisi çürümüştü. 45 gün maça veteriner kliniğinde tedavi oldu. Ampute edilme riski vardı ama hocalarımız köpeği kurtardılar. 

  

Ayağının üzerine tam basamıyor olsa da 6 Haziran'da hekimlerin önerisiyle taburcu etmeye karar verdik. 

Alanına bırakırken ve bıraktıktan bir ay sonra 10 Temmuz'da çektiğimiz iki video aşağıdadır. 

  

Bu köpeği salarken biri tümörlü iki tane kısırlaştırılması gereken köpek aldık. Bu köpeklerin hikayesi başka bir yazının konusu olacak.  

Yakacık'ta Bir Dilsiz, Artık Değil Sahipsiz

7 Haziran 2021 tarihinde daha önce de beraber kedi yakaladığımız arkadaşımız Elif'ten yeni bir ihbar geldi. Yenimahalle Yakacık'ta sanayi içinde ağzı gözü iltihaplı bir kedi fotoğrafı iç acıtıcıydı. 

Lokasyon bana çok uzak olduğu için özel bir kliniği adrese yollayıp kediyi aldırdım. Tam bir ay sürdü tedavisi. 9 Haziran 2021'de ameliyat edildi. Maalesef dilinin yarısını kurtaramadık. Bir aylık süreçte kediye yapılan tedavi ve uygulamalar ektedir. 

7 Temmuz'da taburcu edilebilecek hale geldiğinde bu kediyi ne yapacağımızı bilmiyorduk. Çünkü kendi başına suyunu içemiyor, kuru mama yiyemiyordu. Özel bakıma ihtiyaç vardı ve bu dönem yavru kedi sahiplendirme dönemi olduğundan yer bulmak imkansız gözüküyordu.

Daha önce bir aracı arkadaşların vasıtasıyla üç kediyi sahiplenen bir hayvanseverin bahçesinden başka bir çözüm aklımıza gelmedi. Zaten "İki Yavru Bir Anne, Yeni Yuvaları Şahane" operasyonumuzda o bahçenin bir videosu var. 

Yeni yuva adayına ulaştığımızda Dilsiz'imizi hemen kabul ettiler. Bizzat ziyaret edip bahçeye ve bahçenin hekimine teslim edildi çocuğumuz. Artık Dilsiz'imizin de yuvası şahane. 

Bu hayvanları sahiplendiriyor musunuz, diye sorduğumda; Hayır onların tamamı bizim çocuğumuz, cevabını aldığımızda içimiz biraz daha rahatladı. İsmini vermek istemeyen gönüllümüzün muazzam hayvan cenneti ektedir. 

Merhaba,

Uzun bir aradan sonra bir rapor paylaşmak istedim. 

6 Haziran

-Bu arkadaşı bugün yanında başka bir köpüş ile İvedik Sanayi'den Maça kliniğe aldık. Yanındaki köpüş kısırlaştı. Ama arkadaşın boynundaki tümör sıkıntılıymış. Klinik; biz yapamayız fakülteye götürün, dedi. Fakülteye götürdük. İlk muayene 220TL tuttu. Tümörü ciddi çıktı. 18 Haziran Cuma günü tümörü ameliyatla alınacak. Alınan kitle üzerindeki incelemeye bağlı olarak da kemoterapisi yapılacak. 

Kısırlaştırılan diğer köpek 14 Haziran tarihinde yaşam alanına bırakıldı. Bacağı çürük köpekle beraber Maça Klinikten toplam 3000 liralık tedavi aldık.

12 Haziran

27 Mayıs'da Kuğulu Kıtır'ın yanındaki Passkal kafe önünde kör olduğu düşünülerek yakaladığımız bebeden çok umut yok.  Nörolojik rahatsızlıkları varmış. Yaşatabilirsek yuva bulmamız gereken bir bebe. O günden beri klinikte. 

-İkinci bebe gerçekten bebe. Kardeşinin sahiplendirme ilanı çok rağbet görmüştü ama bu da hastalandı. Paris Caddesi 40 numaralı binanın arka bahçesinde yakalandı.  Köpek saldırısı mağduru anne kediyi yakalamaya çalışırken 15-20 dakika mola verip çalıların arasından çıplak elle aldım. Durumu kritik.

-Gelen bir ihbarla Yenimahalle Yakacık'tan aldırdığım, açık- net fotoğrafını atamayacağım bir kedi var. Açık yara görmeyin :(

-Mahallede köpek saldırısında karnı açılmış(neyse ki yakalanmadan toparlandı) bir bacağı kırık, taburcu esnasında belindeki sargıyla pusetten kaçmış ve beli-kalçası kırık bir kediyi yakalamaya çalıştım. Bel-kalça kırık olanı bugün aldım. Aslında kedi beni aldı demeli.

Gelibolu Sokağın bu dişisini geçen ay o sokakta bir hafta arayla ihbarı gelen iki farklı kediyi yakalarken ben kısırlaştırmıştım. Sıkıştırdığım yerden kaçtı. Eyvah kedi kaçtı bir daha yakalanmaz dedim ki kaçamadı. O kadar bitikti ki fareden bile kaçamazdı. 3 gün uğraştırdı.

Bu kedinin hali hal değil diyerek Ankara'nın en pahalı kliniklerinden birine götürdüm. Kan temiz, röntgende ufak bir kırık çıktı ama sorun olmaz. Karaciğer enzimi temiz. Muhtemelen nörolojik bir dert ya da insan tekmesi..

Şimdi müşahadede.

-Arada elbet iş kazaları da yaşanıyor. Bir yıldır takip ettiğimiz ama diğer acil vakalar yüzünden yakalamaya zaman ayıramadığımız Haydar'ı mahalledeki hayvanseverlerden biri eve kapatmış. Ev içerisinde yoğun bir mücadeleyle pusete aldım ama pusetin kapağı bozuldu. Mutfakta bulduğum bir tepsiyi pusete kapak yaptım. Sonrası arabada mücadele, bu sefer de Haydar beni kapattı.

Kaşındaki açık yara için 25-30 gün, günlüğü 30 liradan yatış verdi hekim. Kısırlaşacak ve viral bir hastalığı var mı diye bakılacak.

15 Haziran

-Puseti kırılıp elimi pert eden kedi Haydar'ın kaşındaki yara ciddi çıktı. Dikiş atılırsa tek gözü hiç kapanmazmış.Yaranın geçmesi için de en az 1 ayı klinikte geçirecek. Sadece klinik-pansiyon masrafları 600 TL tutacak, 680 TL de ödendi. 

-Beli-kalçası kırık sandığımız kedi bir çeşit parazit döküyormuş. Vücudunu kontrol edememesinin sebebi "aspargit" denilen 10-15 cm büyüklüğünde solucanlarmış. Tabii biz bunu anlayana kadar röntgen, kan, karaciğer tahlili vs. yaptırdık. Şu ana kadarki masrafı 1200 TL ama 2000 TL'yi rahat görür.

-İvedik'ten aldığımız boynunda tümör olan köpek bu cuma fakültede ameliyata girecek. Ameliyatla alınan tümörün iyi-kötü çıkma durumuna göre kemoterapiye başlayacak. Normalde özel klinikte 5000TL'yi aşacak olan bu tedavi fakültede çok daha ucuza halledilecektir. Sağlığına kavuşturalım yeter. Şu ana kadar 1000 TL ödendi.

- Yakacık'tan aldığımız ve hala yaşatmaya çalıştığımız fotoğraflarını paylaşamadığım kedi için onlarca işlem yapıldı. 7 Hazirandan beri klinikte. Bu kedi için daha 300 TL geldi. 1500 TL'nin altına düşeceğini sanmıyorum. Yaşatabileceğiz gibi.

- Dün trafik kazası ihbarına gidip yakaladığım kedide iç parazit çıktı. Karnından alınan sıvı da laboratuvara gönderildi. Fip şüphesi vardı. Bugün öldü :(

-12 Haziranda kör sandığımız ama nörolojik hastalığı olan kedi iyiye gidiyor ama.. Aması dertli. Yaşatabilsek bile sokağa salamayacağız.

-Şu an yakalanacak beli sargılı, ayağı kırık ve hasta bir kediyle beraber acil 3 kedi var. Mevzu sokak canları olunca diyalektik düşünemiyorum. Bırak bu işleri de hayatına bak, diyemiyorum. 

Bir de geçici yuva olarak ofisimi kullanacağım kediyi sahiplendirmeden bu kadar kediyi nasıl yakalarım? 2-3 günde bir geldiğim ofise her gün gelmek ve kedi travma yaşamasın diye en az 2 saat onunla vakit geçirmek zorunda kalacağım.

Çok acil yuvalandırmamız lazım. 

Bu yavrusuz anne sahiplendirildiği yuvasından sahibinin iş seyahat programlarından ötürü geri dönüyor. İki yavrusunu doğuramamış, sezaryen ve kısırlaştırma geçirmişti. 

  

                                   

İletişim: 0555 549 25 11

Yavrusuz Anne Ömürlük Yuvasını Arıyor

27 Mart'ta 2 yavru doğurdu. 28'inde yavrulardan biri öldü. Tüm çabalarına rağmen karnındaki diğer iki yavruyu doğuramadı. 31 Mart'ta haberimiz oldu ve Kazan'dan Ayrancı Korusev Veteriner kliniğine getirildi. Acısından hayatta olan bir bebesini de besleyemediğinden o bir bebe de 1 Nisan'da öldü. 

Sezaryenle karnındaki iki ölü yavru alındı ve kısırlaştırıldı. 16 Nisan'da taburcu oldu. Şu an geçici yuvada. Yuvadaki başka kedilerden dayak yediği için odasını ayırmak zorunda kaldık. Çok acil yuvalandırma ihtiyacımız var. 1290 liralık klinik masrafı hemen hemen kapatıldı.

İletişim: 0555 549 25 11

Şapşal Yuva Arıyor. -Yuvalandı

6 aylık dişi, İshaldi. Beni yakala ve tedavi ettir diye yakama yapıştı. 25 Marttan beri klinikte. Tedavisi yapıldı, kısırlaştırıldı. Tam bir ev kedisi. Ankara içinde yeni yuvasını arıyor. Şu an Ayrancı Duru Veteriner Kliniğinde.

İletişim için 0555 549 25 11

Pıtpıt; Evden Atıldı, Doğuracağı Evi Arıyor. -Yuvalandı-

Bu minik kız çocuğu (7-8 aylık).  Sokağımızın küçük gelini maalesef. Kısırlaştırmak için yakalamaya çalışma çabalarımız başarısızlıkla sonuçlandı ya da geç kalmışız diyelim. Karnı epey büyüdü. Ev kedisi ve sokağa atılmış olduğunu düşünüyoruz. Sürekli içeri girme eğiliminde. İnsan canlısı, biraz zıpır, oyuncu kedimizi bu soğuk kış gecelerine emanet etmek zorunda kalmak, bizi çok üzüyor. Mümkünse bu küçük anneye de doğum sonrası bebişlerine de yuva olacak ya da en azından doğum sürecinde ona evini açacak, yavrularını biraz büyütene kadar gönüllü arıyoruz. 

İletişim; Cücü Butik - 0 530 780 93 87

Pıtpıt Video;

Foto Pıtpıt; 

Bir Veteriner, Bir Köpek, Sekiz Arkadaş ve Bir Günün Hikayesi

Yaklaşık bir aydır Ayrancı'daki sokak köpeği çetesiyle alakalı uzman, bilgili, deneyimli  arkadaşlardan çeşitli whatsapp gruplarından, zoom toplantılarından vb iletişim yöntemleriyle çeşit çeşit yöntemle bilgi toplayıp sonunda Ankara'da köpeği tüftüfle vuracak 3-4 veterinerden birine ulaştık.

Veterinerin gelip gelmeyeceği belli değildi ve köpekler arazideydi. Telefonu açtı ve "geliyorum" dedi. Biz gönüllü ekibi toparlayamadan geldi veteriner.

Hazırlıklarını yaparken köpeklerin bulunduğu alanın neredeyse tamamını kapatmış olsak da tutamadığımız bir kapıdan kaçırdık köpekleri.

Sonrası Meneviş, Güz, Mesnevi, Atakule, Portakal Çiçeği Caddesi ve Vadisi, Cinnah yokuşlarında sokak sokak köpek aramak...

Alfa olduğunu düşündüğümüz bir köpek yakalandı. Şimdi Batıkent'te PrimeVet Veteriner Kliniğinde. Doğru köpek olup olmadığına emin değiliz. Emin olmadan herhangi bir operasyon yaptırmayacağız. İki gün klinikte kalacak çocuk.

 

O arada Ayrancı'da bahçeye atılmış fare zehiri ve zehirlenen bir kedi haberi geldi. Kedi klinikteydi. 4-5 arkadaş araziyi kontrol edip başka zehir var mı yok mu diye araştırdı.

Köpek kovalarken kaybettiğimiz eldiveni bulmak birkaç saatimizi aldı.

Hoşdere Caddesi üzerinde bir apartman bodrumunda mahsur kalan ve apartmanı üç gecedir uyutmayan minik bir yavru kedi için kapan kurulup apartmandaki yetkiliye teslim edildi.

Yaklaşık 1 ay önce elimizi parçalayan ve çeşitli iç hastalıkları olan kediyi taburcu ettik ve arazisine, Kütüphane evlerine saldık.

 

Operasyona katılan birçok arkadaş bu grupta. Ekleyecekleri yeni bir şey yoksa bugün böyle üzerimizden geçti.

ABB Kent Konseyi ve çeşit çeşit dernek ve federasyonla, bize bağışta bulunan destekçilerimizle, fiziki destekte bulunan dostlarımızla ve destek verebilecek arkadaşlarımızla bugünün raporunu paylaştık. 

Hadi bakalım. 

Ayrancı Kasım-Aralık 2020 ve Öncesi

Güncelleme aşamasında...

Merhaba arkadaşlar. 

Daha önceki çalışma raporlarımıza dönüş yapan bir hayvansever dostumuz bize kedi kapanı, köpek kapanı, kedi yakalama filesi (Gargamel filesi) arazi köpeklerini yakalamak için 50 metre inşaat filesi ve besleme yapan arkadaşlar için yaklaşık 500 kilo mamayla beraber 5.000 TL civarı çalıştığımız veterinerlerin hesabına para yolladı. Malzemeleri ilgili arkadaşlarla paylaştık. Mamaları da tedavi paralarını da tükettik. Nasıl tükettik?

30 Ekim: Beli Sargılı; Yaklaşık 40 gün önce kısırlaştırdığımız ve kısırlaştırdığımız gün evden kaçan, mahallenin belalısı sargılı yaşam alanı belirlendikten sonra 4 günlük takibin sonunda yakalandı. Veteriner kontrolünden sonra belinde ya da organlarında herhangi bir hasar olmadığı anlaşılınca yaşam alanına bırakıldı. Kediyi yakalamak için Ali Dede Sokak 5 numaralı Piknik apartmanının kapısının üzerine, bahçesine ve 7 numaralı yan apartmanın bahçesine otomatik kedi kapanı, iple çekilip kapısı kapanan kedi kapanı ve puset, manuele dönüştürülmüş köpek kapanı kuruldu. 4. günün sabahında yakalandı. Bu arkadaşı yakalarken mahallenin yavru dişi kedilerinin belalısı düdükçübaşı sandığımız bir erkek kedi yakalandı. Sokaktan bir hayırseverin desteğiyle kısırlaştırıldı. Masrafları yok. 

30 Ekim gecesi Beli Sargılı'yı yakalamamanın üzüntüsündeyken Ayten Hanımın ilanıyla karşılaştık. O saatte Ayten Hanıma ulaşamadık. Sabah erken saatlerde Beli Sargılı yakalanıp veterinere bırakılınca ekipmanlarımızla Kuzgun Sokak 10 numaraya gidip ağır viral enfeksiyon yaşayan Boncuk'u yakaladık ama maalesef veterinerde bir gün yaşatabildik. Yattığı yer incinmesin.

Klinik masrafları Ayten Hanım tarafından karşılandı. Borcu yok, alacağı sonsuz.

Kara Şimşek, 9 Kasım'da 3 günlük takibin sonunda gözleri iltihaplanmış şekilde Meneviş Sokakta yokluk koşullarında yakalandı. Ağız ve tat alma duyusu tamamen bittiğinden mama, sulandırılmış süt, salam ve benzeri gıdalara yaklaşmadığından otomatik veya manuel yakalama aparatlarından sürekli kaçtı. Tavşan kafesine bir süpürge sapı bağlayarak gizlice arkasından yaklaşıp yakaladık.  Maalesef bu viralli dostumuzu klinik 10 gün yaşatabildi. Masrafları Yaylagül Sokak'taki Metin Eczanesi tarafından karşılandı.

Sedat'ı, 18 Kasım'da yakaladığımızda üstteki paragrafta bahsettiğimiz malzemeleri edinmemiştik. Manuel sistemler ve bir otomatik kapanla 3 gün bifiil nöbet tutarak yaklaşık 2 ay takip ederek yakaladığımızda durumu hiç de parlak değildi. Sedat yaklaşık 7 ay yakalanamamış bir kediydi.

Sedat yakalanır yakalanmaz Happy Veteriner Kliniği'nden Haşim Bey'e teslim edildi. Klinikten gelen haberler hiç iç açıcı olmasa da Sedat'ı uzun zamandır arayan Bahar Hanımın mutluluğu bizi yaptığımız çalışmalara daha çok motive eden bir sürece taşıdı. 

Sedat 18 Kasım'dan beri klinikte. Gözü kurtarmak için bir operasyon gerçekleşti. Operasyon iyi geçmesine rağmen yakalığını sürekli söküp dikişlerini tekrar tekrar patlattı. Kısırlaştı. Ölümcül ve bulaşıcı calisi virüsten dolayı sokağa bırakılamaz.

29 Aralık - Bahar Hanım "Dün Haşim beyle görüştüm. Görmeyen gözünün üstündeki tabaka , göz kurtarma operasyonundan sonra bayağı küçülmüş. Altında gözü gördüğünü söyledi Haşim bey, bir hafta daha tedaviye devam edelim, tekrar görebilir belki, dedi. Eğer 1 hafta sonra da gözde düzelme görmezse, gözü tümden alacağız ki sokakta tekrar enfekte olmasın. Çok hırçındı güzel oğlum kafeste ancak son günlerde sosyalleşmeye de başlamış. onun için 1 hafta daha kalsın, görmesi için şansımızı zorlayalım, dedim."

Tek kedi olarak ömrünün son yıllarını geçireceği sıcak bir yuva arayışımız devam ediyor. Klinikten çıkarabilirsek tek kedilik yuva olacağı bir eve ihtiyacı var. Sedat'a o kadar ev bulamıyoruz ki keşke bir gönüllümüz Sedat ve benzeri arkadaşlar için varsa boşta evi onu açşa, yoksa bu hayvanlar için odaları ayırıp ayrı ayrı geçici yuva yapabileceğimiz daire kiralansa...

21 Kasım'dı. Adını Kurum koyduk. Çünkü 5 katlı yeni AVM tipli bir devlet dairesinin 2 katında yoğun uğraşlar sonunda yakalandı. Gizli kameradan izlemek çok keyifliydi. 

Kurum, kasım ortasından beri Korusev'de mantar tedavisi görüyor. Tedavisi sonuçlanınca kısırlaştırılacak. Arada sadece üç gün kadar Umut arkadaşın ultra güvenlikli balkonuna alınıp Umut'un 3 parmağını yaraladı.

2 Yavru 1 Anne; 8 Aralık sabahı erken saatlerde sosyal medya hesaplarımıza bir yardım çağrısı düştü. Konya Yolu-Çukurambar'da otoban kenarındaki Citroen Servisinin otoparkında belediye tarafından da kurtarılamamış iki yavru bir anne kedinin ihbarını aldık. Bulunduğu ortamdan dolayı bir yavru ölmüş ve annenin ayağı da aksıyordu. Birkaç saatlik çalışmayla iki yavru bir anne kurtarılıp Eryaman'da bir hayvansever gözetiminde önce kliniğe, tedaviden sonra da yeni yaşam alanlarına salındılar. Her kedinin böyle bir yaşam alanı olmasını çok isteriz.

Kütüphane Evleri; Ayrancı Meneviş-Güz sokak arasında bulunan Kütüphane Evleri sitesinde güzel günlerimizde 10 civarında dişi kedi kısırlaştırdık. Arada viral hastalıkları olanlar çıktı. Paramız oldukça yakalama, tedavi ve kısırlaştırma süreçlerini yönettik. Bölgeden detay paylaşayım.

Kısırlaştırılması gereken ve yakalanamayan kedi için bir önceki ilandan hediye gelen Gargamel filesini kullandık. Dakikalarca bir heykel gibi bekleyip kedinin dalgın anında Gargamelliğimizi yapıp kediyi fileyle yakaladık. 7 Aralık tarihinden beri yoğun akciğer enfeksiyonu, altında yatan olası viral hastalığından dolayı Korusev'de tedavide. Anesteziyi kesinlikle kaldırabileceği netleşirse kısırlaştırılacak.

Fileden kafese aktarmaya çalışan arkadaşımızın eline diş geçince eldiven ihtiyacı doğdu. Bir hafta içinde iki arkadaşımızın eli kediler tarafından yaralandı. Ankara Hayvansever Whatsapp Grubundan arkadaşların desteğiyle üç çift eldiven, 2 otomatik kapan edindik. 

Bu kısırlaştıracağımız kediyi yakaladığımız gün bir başka yavru gayet sağlıklı gözükürken ertesi gün bağırsaklarının dışarı doğru çıktığını gördük. Sokağa çıkma yasakları zamanında karakoldan da izin alarak sabah 6 gece 02 arası nöbetleşerek "bağırsaksız"ı yakalamaya çalıştık. 3 günün sonunda yakalayamayacağımızı anlayıp tıpkısının aynısı olan tüm tekirleri paketleyip Umut arkadaşın ULTRA GÜVENLİKLİ F TİPİ balkonunda korumaya alarak sonunda doğru kediyi yakalayabildik. Balkon o kadar güvenli ki Umut bile balkona koyduğu kediyi üç günde yakalıyor.

Bağırsaksız'ı çıkardığımız kanalı ve tuzak düzeneğini fotoğraflardan görebilirsiniz. Bu kediyi yakalamak için yaklaşık 72 saat nöbetleştik. 11 Aralık'tan beri klinikte. Bağırsaksız'ı yakalamak için Gargamel, otomatik ve manuel kapanlarla etraftaki atık birçok materyali kullandık. 

Kedi şu an Korusev Klinik'te Levent ve Ömer Hoca'nın gözetiminde. Bağırsaksız'la beraber 7 kedimiz var bu klinikte. Bu 7 kedi hariç 6 kedimiz taburcu oldu. 

Bağırsaksızı yakalarken 3 Silahşör kardeşler tuzaklarımıza düştü. 2-2.5 ay civarı olan tekir yavrulardan başka biri yakalandı. Hazır yakalanmışken klinik görsün dedik, gözünde enfeksiyon varmış. O da aynı tarihten beri Korusev klinikte. Ardından süt kardeşleri Papyon'u bir sokak köpeği çetesi saldırısı sonucu kaybedince kalan kardeşlerini de kliniğe götürüp korumaya almaya karar verdik, Bir tanesinin ateşi diğerinin de göz enfeksiyonu olduğu anlaşıldı. Onlar da 20 gündür klinikteler. Tedavileri tamamlandığı zaman yuva aramayı düşünüyoruz ancak biraz evcilleşmelerini sağlayacak geçici yuvalık tekliflerine de açığız.

Benim kardeşim bu işlerle ilgilendiğim için 2 Kasım'da 4-5 kardeş kedi fotosu atıp "Abi bunlara ne yapmak lazım?' diye sordu. Muhtemel göz enfeksiyonu, herpes vs şüphesi vardı. Puset ve benzeri malzemeleri aldırıp veterinere gönderdim. 1070 TL masrafı tuttu ve bir bağışçımız 500 lirasını ödedi. 4-5 kardeş bir anneden sadece iki kardeş yakalanabildi ve kardeşler klinikte öldü. Kurtköy Patika Veteriner Kliniği'nden Ömer Bey baktı kediciklere. Veteriner ihmali olduğunu düşünüyorum ama uzaktan kavga edilmiyor.

İstanbul'u bırakıp mahalleye döneyim. Hatta önce mahalle çeperindeki çalışmaları anlatıp mahalleye döneyim. Sonuçta mahalledeki mevzu uzun.

3 Aralık; Mantarlı öldü.

7 Aralık: Sayın Komşum,

Bir ağacımız ve komşuların beslediği onlarca kedi var. Ağacın yanında bir çöp konyetnırı. Dolan, taşan sokağa yetmeyen konteynırlardan. Apartman önü her akşam leş gibi. Dedim ya konteynırın yanında ağaç...

Bir komşumuzun ifadesine göre altında 6 farklı çeşit mantar yetişmiş bir ağaç. Dibine yarısı yenmiş doğum günü pastasından böreğine, Kazandibi tatlısından, biber dolmasına kadar aklınıza gelen her şeyin döküldüğü bir ağaç. Keşke dili olsa da konuşsa...

Ağaç bu kadar çekti madem, biz de bir yazılama yapalım, dedik;

Sayın komşum;
Kediler ve köpekler sizin yediğiniz birçok şeyi yemez. Özellikle baharatlı, biberli yemekler midelerine, böbreklerine, bağırsaklarına telafi edilemeyecek zararlar verir. 

Lütfen buraya yemek artıkları bırakıp kedilere zarar vermekten ve sokağı kirletmekten vazgeçin. Mahallenin çeşitli yerlerinde besleme kapları var. Kediler mamaların nerelerde olduğunu biliyorlar. 

İyi niyetinizi anlıyorum ama siz iyilik yaptığınızı zannederken sokak hayvanlarını hastalandırıyor hatta ölümlerine sebep olabiliyorsunuz.

Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.

21 Aralık Kuzgun 27 Dişsiz + Viral beyaz yavrular.

27 Aralık; Esat teras.

11 Ekim, Anne, Çocuk, Torunlar, Üvey Kardeşler...

12 Ekim Reşit Galip-Kolaymama